Rumeli Göçmenleri Türk mü? – Kimlik Testi: Anneanneni Sor, Gerçeği Öğren!
“Rumeli göçmenleri Türk mü?” sorusu, sofrada lahana sarması bitmeden açılan, en çok da aile toplantılarında dayıların sesini yükselten, tarih öğretmenlerini terleten, sosyal medya tartışmalarını alevlendiren klasik sorulardan biridir. Hani biri “Çay mı kahve mi?” diye sorsa bu kadar büyümez ama iş kimlik konusuna gelince… işte orada ortalık Balkan kasırgasına döner! Hazırsan, bu konuyu hem bilimsel, hem eğlenceli, hem de biraz dedikodu tadında konuşalım.
Rumeli Göçmeni Ne Demek? – “Biz Balkanlardan Geldik” Cümlesinin Anatomisi
Önce temel bir noktayı açıklığa kavuşturalım: Rumeli göçmeni, Osmanlı İmparatorluğu’nun Balkanlar’daki topraklarından (bugünkü Bulgaristan, Yunanistan, Makedonya, Kosova, Arnavutluk vs.) Anadolu’ya göç eden insanlara verilen genel addır. 19. yüzyıldan itibaren savaşlar, isyanlar ve siyasi değişimler nedeniyle milyonlarca kişi anavatan Türkiye’ye göç etti.
Şimdi gelelim asıl meseleye: Bu insanlar Türk müydü? Kısa cevap: Evet, büyük çoğunluğu Türk kökenliydi. Ancak bu kadarla yetinmek erkeklerin çözüm odaklı yaklaşımı olur. Kadınların empatik ve detaycı tarafı ise şöyle der: “Evet ama onların hikâyesi sadece etnik kökenle açıklanamaz, çünkü o göçlerin içinde kültür, kimlik, hatıralar ve insan hikâyeleri var.”
Erkek Bakışı: “Nüfus Kaydına Bak, Bitti Gitti”
Erkekler bu meseleye her zamanki gibi stratejik yaklaşır: “Rumeli göçmeni Türk müymüş? E devlet’ten soy ağacına bakarsın, Türkse Türk, değilse değil. Fazla uzatmaya gerek yok.” Bu yaklaşımda yanlış yok ama biraz fazla mekanik, değil mi?
Osmanlı döneminde Balkanlar’a yüzbinlerce Türk yerleşmişti. Anadolu’dan Rumeli’ye giden bu insanlar orada şehirler kurdu, tarlalar ekti, camiler yaptı. Yani Rumeli göçmenlerinin önemli bir kısmı zaten Anadolu Türküydü. Kimlikleri de dilleri de gelenekleri de Türk’tü. Dolayısıyla “Türk mü?” sorusuna teknik bir yanıt arıyorsanız: Evet, Rumeli göçmenleri Türk’tür.
Kadın Bakışı: “Türklük Sadece Kanla Ölçülmez”
Şimdi bir de kadınların yaklaşımına bakalım. Onlar meseleyi kan testiyle değil, kimlik, kültür ve aidiyetle ölçer. “Evet, bazı Rumeli göçmenlerinin kökeninde Türk olmayan unsurlar olabilir, ama onlar Osmanlı kültürünün içinde yoğrulmuş, Türk diliyle konuşmuş, Türk geleneklerini benimsemiş insanlardır” derler.
Gerçekten de Osmanlı döneminde İslam’a giren yerel halklardan oluşan bir kesim vardı. Arnavutlar, Boşnaklar, Pomaklar gibi gruplar da zamanla Osmanlı toplumunun bir parçası oldular. Göç ettiklerinde, kendilerini Türk kimliğine ait hissediyorlardı. Bugün hâlâ Türkiye’de birçok Rumeli kökenli aile “Biz Türküz” derken hem etnik hem kültürel bir mirastan bahsediyor.
Kültür, Dil ve Mutfak: Kimliğin Gerçek Testi
Konu “Türk mü değil mi” ekseninden çıkıp “Kültür olarak kimdir?” noktasına geldiğinde işler daha eğlenceli hale gelir. Rumeli göçmenlerinin konuşma tarzı, yemekleri, müzikleri ve hatta misafir ağırlama biçimleri Türk kültürünün en güzel renklerinden biridir.
Örneğin, “Balkan böreği” yapıp “bu bizim aile tarifi” diyen biri aslında tarih boyunca kültürel kaynaşmanın en lezzetli örneğini sunar. Dillerinde Anadolu Türkçesi’ne benzeyen, hatta yer yer daha eski Osmanlı kelimelerini barındıran bir Türkçe konuşurlar. Yani sadece kan bağı değil, kültürel aidiyet de “Türklük” tanımında önemli bir rol oynar.
Sosyal DNA Testi: Kim Türk, Kim Değil?
Aslında bu soruya verilecek en eğlenceli yanıt şu olabilir: Eğer sabah kahvaltısında peynirli börek, öğlen fasulye, akşam da baklava yiyorsan; dedenin cebinde hâlâ “tütün tabakası” varsa; annen bir sofrada en az beş kez “Ye, ye” diyorsa… Evet dostum, sen büyük ihtimalle Türksün – hem de Rumeli usulü bir Türksün!
Sonuç olarak Rumeli göçmenlerinin büyük çoğunluğu Türk’tür, kalan kısmı da Türk kültürünün ve Osmanlı medeniyetinin ayrılmaz bir parçası olmuştur. Bu yüzden “Türk mü değil mi?” sorusu, aslında “Biz kimiz?” sorusuyla eşdeğerdir. Cevap da basit: Biz, Rumeli’nin rüzgârını arkasına alıp Anadolu’ya gelenlerin çocuklarıyız.
Sonuç: Pasaportta Yazmasa Da Kalpte Yazar
“Rumeli göçmenleri Türk mü?” sorusu artık seni düşündürmesin. Evet, büyük çoğunluğu Türk’tü ve bugün de Türk kimliğinin en önemli taşlarından birini oluşturuyorlar. Hatta öyle ki, Türk mutfağının yarısı onların elinden çıkma, Türk müziği onların ezgileriyle zenginleşmiş, Türk dili onların ağzında melodik bir hâle gelmiştir.
Şimdi sıra sende: Ailende Rumeli kökenli biri var mı? Dedenden kalan en “Balkan” alışkanlık ne? Yorumlarda buluşalım, kimliğimizin bu renkli tarafını birlikte keşfedelim!